YALNIZLIK Kalabalıklar İçinde: Yalnızlık / Yalnızlık içinde: Yalnızlık

Psikolojik Test Eğitimi Uygulama Örnekleriyle Çocuk Tanıma Testleri
Nisan 27, 2017
ANNE İŞLEVİ
Ekim 22, 2020

Zehra KAHRAMAN - Uzman Psikolojik Danışman/Çift ve Aile Terapisti

Şiire, edebiyata, sanata, psikolojiye çokça konu olmuştur yalnızlık. İnsan, yaşamına devam ederken hep diğerinin geri bildirimine, sesine, sevgisine, dikkatine ve ilgisine ihtiyaç duyar. Kişinin kendini tanıması ve tanımlaması; başkaları ile kıyas edilerek oluşturulan tanımlamalardır.
Yalnızlık bir duygudur ve bu duyguyu değiştiren etraftaki kalabalıklar değil, kişinin o kalabalıklarla kurduğu etkileşimdir. Etrafımızda ne kadar çok insan olsa da, kurulan etkileşim yalnızlık duygusunu belirler. Duygusal olarak yalnızlığı tercih eden bireyler; çevrelerinde ne kadar çok insan olsa da her zaman yalnızlık duygusunu taşırlar. Selamlaşılan, günlük sohbetler edilen, yani yüzeysel ilişki kurulan herkesle zamanı paylaşmak mümkün. Ancak yalnızlık hissine iyi gelen ilişkiler daha derin kişisel paylaşımları ve duyguları barındıran ilişkilerdir. Günümüz koşullarında, kalabalıkların içinde kendini yalnız hisseden insan sayısının çokluğu dikkat çeker. Bireysel alan ihtiyacı ile tek başına kalarak kişinin kendine vakit ayırması iyileştiren, besleyen, iyi gelen bir yalnızlık tercihi iken; etrafında kalabalıklar varken yalnızlık hissetmek daha sarsıcı olabilmektedir. Koşullar nedeniyle çevresinde ilişki kurabileceği insan olmaması ile fiziksel olarak yalnız kalan bireylerde ortaya çıkan yalnızlık duygusuyla başetme konusunda bir çok açıdan psikolojik dayanıklılığını gerektiren değişken ortaya çıkmaktadır. Uzun süre yalnız kalan kişi bir süre sonra insan ilişkilerinde kendini yetersiz hissedebilir, derin ilişkiler kurmakta zorlanabilir. Çevresinde diğer insanlardan yeterli ilgi, sevgi, değer alamadığı için kendisine dair gerçeklik algısında sarsıntılar yaşar. Çünkü diğer insanlardan alınan geri bildirimler insanın gerçeklikle bağlarını sağlamlaştırır. Hem fiziksel olarak yalnız kalmak hem de duygusal olarak yalnız hissetmek ruh sağlığını olumsuz etkiler. Böyle durumlarda umutsuzluk, korku, güvensizlik, yetersizlik, hissizlik gibi duygular fiziksel olarak bağışıklık sistemini de olumsuz etkiler. Her insanın hayatı algılayışı ve duygusal dayanıklılığı kişisel olduğu için, kronik yalnızlık duygusunun olumsuz etkileriyle baş etme tepkileri de farklı olmaktadır.
Unutmamak gerekir ki, fiziksel yalnızlık her zaman duygusal yalnızlığı beraberinde getirmez. Derin ve ait hissedilen ilişkilerin ardından gelen fiziksel yalnızlıklarda insan birlikteliklere olan umudunu kaybetmez ve fiziksel yalnızlığı ile baş edebilir.
Yalnızlık ve yakın ilişki.. İkisi de insan için vazgeçilmez gerçekliklerdir. Yakın ilişki, doğumdan itibaren bizim hayatta kalmamıza ve konumlanmamıza kaynaklık ederken; yalnızlık ise bireysel alanımızın hissedilmesini sağlayan, içe bakışı besleyen ve insanı güçlendiren bir kaynaktır.


Zehra Kahraman
Uzman Psikolojik Danışman
Çift ve Aile Terapisti